Nehcül-Feradiste Soru-Cennetlerin Açık Yolu

Stok Kodu:
9786059408707
Boyut:
0x0
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2018-01
Kağıt Türü:
2.Hamur
Kategori:
%15 indirimli
32,41TL
27,55TL
9786059408707
58287651
Nehcül-Feradiste Soru-Cennetlerin Açık Yolu
Nehcül-Feradiste Soru-Cennetlerin Açık Yolu
27.55
Harezm Türkçesi XI.-XIII. Yüzyıllarda nüfus yapısı ve siyasî bakımdan Türkleşen Harezm Bölgesinde Oğuz, Kıpçak ve Kanglı Boylarının yerleşik hayata geçmeleriyle Türkçenin doğu kolunu teşkil eden ve Karahanlı Türkçesi temelinde Oğuz ve Kıpçak Türkçelerinin bölgede iyice karışıp kaynaşmasından oluşan dile verilen addır. Karahanlı Türkçesiyle Çağatayca arasında bir geçiş dili olan Harezmce dönemi eserleri genellikle Arap harfli olup çok az kısmı Uygur harflidir. Bu dönemin belli başlı eserleri Muúaddimetu 'l-adab [=Edebe Giriş], Úısasu 'l-anbiyÀ [=Nebilerin Kıssaları], Muèìnu 'l-murìd [=Müridin Yardımcısı], Óusrev ü Şìrìn, Nehcü 'l-ferÀdìs [=Cennetlerin Açık Yolu], Muóabbat-nÀma, mièrÀc-nÀma, Oğuz Kaàan MenÀúıbı, SirÀcu'l-úulub, KitÀbu óilyati'l-insÀn va óalbati'l-lisÀn [=ibn MuhannÀ lüàati] ve satır arası ÚuréÀn-ı Kerìm tercümeleridir. Harezm Türkçesinin dil özelliklerini tespit etmek için en önemli kaynak eserlerden birisi olan Nehcü'l-FerÀdìs dünya ve ahirette mutlu olmanın yollarını ortaya koyan Müslümanlık bilgilerini içermektedir. Kitap, her biri onar fasıldan oluşan dört müstakil babtan oluşmuştur: Hz. Muhammed'in (sav) faziletleri; Hulefa-i Raşidin, Ehl-i Beyt ve Dört imamın faziletleri; Allah'a yakınlaştıran ve Allah'tan uzaklaştıran ameller. Bu dört ana bölümün yazılması esnasında çeşitli eserlerden yararlanılmış, yararlanılan eserlerin adları verilmiş konu ile ilgili olarak değişik bilginlerin görüşlerine; özellikle son iki bölümdeki konularla ilgili olarak birtakım din ve tasavvuf büyüklerinin görüşlerine onların hayat hikâyelerine yer verilmek suretiyle öğretici amaç güdülmüştür. Müellif bu kitabı yazmaktaki amacını eserinde okuyucuların edindikleri bilgiler ışığında amel etmeleri, böylece İslam'a uygun yaşamalarının hayır ve bereketi ile kendisinin de bir yazar olarak sevap kazanmak isteği olarak dile getirir. Bu çalışmada, Yeni Cami Nüshasının tıpkıbasımı2 üzerinde çalışılmıştır. Nehcü'l-FerÀdìs'in Türk dili araştırmalarındaki yeri ve önemini ortaya koyacak özelliklerin belirtilmesinden sonra metin kısmına geçilmiş ve eserin içerisindeki her soru cümlesi, yanında sayfa, varak ve satır numarası ile birlikte belirtilmiştir. Kullanılan soru cümleleri örnekleriyle verilmiş ve bu soru eklerinin görevleri istatikî olarak sınıflandırılmıştır. Ayrıca her cümlenin günümüz Türkçesine aktarılmış hâli de satır numarasından hemen sonra verilmiştir. Hilye-i Sâdât'ta, dört büyük melekten biri olan Cebrâil ile Nakş-bendî silsilesinden 32 şahıs konu edilmiştir. Müellif, Hz. Muhammed'le ilgili kısmı Şümûsu's-Safâ adıyla müstakil olarak neşrettiğinden bu mesnevîde Hz. Ebû Bekir ile Hasan Hilmî Efendi arasındaki şahıslara yer vermiştir. Hilye-i Sâdât'ın her bölümünde a) anlatılan şahsın hayatıyla ilgili bilgiler ile şahsın gösterdiği kerâmetlerin veya şahısla ilgili çok bilinen olayların anlatıldığı menâkıb kısmı b) şahsın fizikî ve(ya) ruhî özelliklerinin ortaya konduğu hilye/şemâil kısmı olmak üzere temelde iki mevzunun işlendiği görülmektedir. Nakş-bendî silsilesinden bahseden pekçok mensûr eserin bir nevi nazma çekilmiş hâli olan Hilye-i Sâdât üzerine yapılan bu çalışmanın hilye ve menâkıbnâme türlerinin daha iyi anlaşılmasına katkı sunacağı ve silsile-i sâdâtla ilgili biyografik anlatıların bir kez daha hatırlanmasına vesile olacağı inancındayız.
Harezm Türkçesi XI.-XIII. Yüzyıllarda nüfus yapısı ve siyasî bakımdan Türkleşen Harezm Bölgesinde Oğuz, Kıpçak ve Kanglı Boylarının yerleşik hayata geçmeleriyle Türkçenin doğu kolunu teşkil eden ve Karahanlı Türkçesi temelinde Oğuz ve Kıpçak Türkçelerinin bölgede iyice karışıp kaynaşmasından oluşan dile verilen addır. Karahanlı Türkçesiyle Çağatayca arasında bir geçiş dili olan Harezmce dönemi eserleri genellikle Arap harfli olup çok az kısmı Uygur harflidir. Bu dönemin belli başlı eserleri Muúaddimetu 'l-adab [=Edebe Giriş], Úısasu 'l-anbiyÀ [=Nebilerin Kıssaları], Muèìnu 'l-murìd [=Müridin Yardımcısı], Óusrev ü Şìrìn, Nehcü 'l-ferÀdìs [=Cennetlerin Açık Yolu], Muóabbat-nÀma, mièrÀc-nÀma, Oğuz Kaàan MenÀúıbı, SirÀcu'l-úulub, KitÀbu óilyati'l-insÀn va óalbati'l-lisÀn [=ibn MuhannÀ lüàati] ve satır arası ÚuréÀn-ı Kerìm tercümeleridir. Harezm Türkçesinin dil özelliklerini tespit etmek için en önemli kaynak eserlerden birisi olan Nehcü'l-FerÀdìs dünya ve ahirette mutlu olmanın yollarını ortaya koyan Müslümanlık bilgilerini içermektedir. Kitap, her biri onar fasıldan oluşan dört müstakil babtan oluşmuştur: Hz. Muhammed'in (sav) faziletleri; Hulefa-i Raşidin, Ehl-i Beyt ve Dört imamın faziletleri; Allah'a yakınlaştıran ve Allah'tan uzaklaştıran ameller. Bu dört ana bölümün yazılması esnasında çeşitli eserlerden yararlanılmış, yararlanılan eserlerin adları verilmiş konu ile ilgili olarak değişik bilginlerin görüşlerine; özellikle son iki bölümdeki konularla ilgili olarak birtakım din ve tasavvuf büyüklerinin görüşlerine onların hayat hikâyelerine yer verilmek suretiyle öğretici amaç güdülmüştür. Müellif bu kitabı yazmaktaki amacını eserinde okuyucuların edindikleri bilgiler ışığında amel etmeleri, böylece İslam'a uygun yaşamalarının hayır ve bereketi ile kendisinin de bir yazar olarak sevap kazanmak isteği olarak dile getirir. Bu çalışmada, Yeni Cami Nüshasının tıpkıbasımı2 üzerinde çalışılmıştır. Nehcü'l-FerÀdìs'in Türk dili araştırmalarındaki yeri ve önemini ortaya koyacak özelliklerin belirtilmesinden sonra metin kısmına geçilmiş ve eserin içerisindeki her soru cümlesi, yanında sayfa, varak ve satır numarası ile birlikte belirtilmiştir. Kullanılan soru cümleleri örnekleriyle verilmiş ve bu soru eklerinin görevleri istatikî olarak sınıflandırılmıştır. Ayrıca her cümlenin günümüz Türkçesine aktarılmış hâli de satır numarasından hemen sonra verilmiştir. Hilye-i Sâdât'ta, dört büyük melekten biri olan Cebrâil ile Nakş-bendî silsilesinden 32 şahıs konu edilmiştir. Müellif, Hz. Muhammed'le ilgili kısmı Şümûsu's-Safâ adıyla müstakil olarak neşrettiğinden bu mesnevîde Hz. Ebû Bekir ile Hasan Hilmî Efendi arasındaki şahıslara yer vermiştir. Hilye-i Sâdât'ın her bölümünde a) anlatılan şahsın hayatıyla ilgili bilgiler ile şahsın gösterdiği kerâmetlerin veya şahısla ilgili çok bilinen olayların anlatıldığı menâkıb kısmı b) şahsın fizikî ve(ya) ruhî özelliklerinin ortaya konduğu hilye/şemâil kısmı olmak üzere temelde iki mevzunun işlendiği görülmektedir. Nakş-bendî silsilesinden bahseden pekçok mensûr eserin bir nevi nazma çekilmiş hâli olan Hilye-i Sâdât üzerine yapılan bu çalışmanın hilye ve menâkıbnâme türlerinin daha iyi anlaşılmasına katkı sunacağı ve silsile-i sâdâtla ilgili biyografik anlatıların bir kez daha hatırlanmasına vesile olacağı inancındayız.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat